Üniversite dediğiniz garip bir ortamdır. Sevgilisi olsun olmasın herkes bakılmak, baktırmak ve bakmak için ordadır. Kızlı erkekli büyük grupların birbiriyle konuştukları ve yerli yersiz şakalaşmalarının sebebi sikişmek için alt yapı oluşturmaktan ibarettir. Yemli yemsiz, rastgele atarsın, mutlaka birileri oltaya düşer, çekersin kucağına; sonra odana ve ardından yatağına.
Mezun olmama yakın şu son dönemimde kolay derslerim var. Derslere artık spor olsun diye giriyorum. Boş zamanım çok fazla ve mevcut derslerim o kadar da beni yormuyor. Kebap derslerimden biri de Almanca. Sadece derslerde beraberce muhabbet etmekten öteye gitmiyoruz ve ders sadece 6 kişi. Dersler o kadar da ilgi çekici değildi ve düzenli olarak derslere devam etmekte zorlanıyordum. Ta ki o amerikalı gelene kadar.
Yavşak şivesi ile, almancanın ağzına hiç yakışmadığını bile bile, her derste, hocanın her söylediğine cevaplar veren bu salak sarışın Jaqluine. J. amerikanın ortasındaki bir eyalet olan Mineapolisten kalkıp, mastır yapmaya İstanbula gelmiş. Maceraperest ama mongol derecesinde çalışkın. Sadece 21 yaşında olmasına rağmen sınıf atlayarak bitirdiği Madison Üniversitesi ardından burada.
1950ler burlesque tarzı kıyafetleri ile tam bir rüküş. Uzun diz boyu çizmeler ve kumaş ipek, uzun çiçekli elbiseleri ile tam bir amerikan köylüsü. Saçlar fırça ile taranmış, düz sarı; hafif etine dolgun ama atlatik bir vücut; kaslı kalkık bir popo; aslında çok da güzel bir kız değil ama ateşli yeşil gözlerini meraklı meraklı etrafında çevirmesi, bembeyaz tenini esmer türk erkeklerine kullandırmak için tutuştuğunu gösteriyor.
İlk geldiği günden beridir bakışıyor ve ikimizde içimizden geçiriyoruz, ‘Varya seni bi sikerim’, diye. O gün üzerinde basit bir kot, incecik ipek gömleği koca göğüslerini zor kapamış ve ceket olarak kırmızı bir deri ceket var. Çıkışta arkasından koşarak bir çay için kantine çağırdım. Ani teklifim onu şaşrtıyor ve istemese de ‘O.K.!’ diyor. Kantinde karşılıklı, meraklı gözleri ile beni süzüyor. Konuşma durmadan kesiliyor; sözlerden öte birbirimizi yakan tenlerimizi süzüyoruz.
Zaman harcamak istemedim. Sadece ve direkt öğle yemeğini beraber yemek istediğimi söylüyorum. kıbrıs escort Nerde yiyeceğimizi sorduğunda ise beklemeden ona benim pişireceğimi söylüyorum. Gene kesilen ve bu sefer elimizden geldiğince birbirimizden alamadığımız gözlerimizi saklayarak bedenemizde gezdirerek arabamdayız. Oturduğunda aralanan gömleğinin arasından, iri göğüslerini hapseden kara sütyenini görüyorum. Onu ağlatarak altımda ezeceğimden o kadar eminim ki!
Evdeyiz, hiçbir şeye elini değdirmeden yemeğimizi hazırlıyorum. Sebzeler ince ince kesiliyor, su kaynıyor, ben ordan oraya koşturuyorum ve o elindeki miller ile beni izliyor. Amerikan Köylüsü, onun için pervane olmuş esmer sikicisini izliyor iştahla. Karnı beni izlerken zaten doyuyor. Yemek hazır olduğunda, ikimizde iyi sikişebilmek için fazla yemek yememiz gerektiğini biliyoruz. Lezzetli ve acıdan yanan sebzeli noodle mız tabakta, elimizde chop-stick ler ile karıştırıyoruz. Gözlerimiz gene çapkın.
Ayağa kalkıyorum, salonumdaki L koltuğun bir ucunda bu ben diğer ucunda. Tuz alıcam mutfaktan, geri döndüğümde L koltuğun önünde duran sehpanın diğer ucundan geçmeyi düşünüyorum. Önünden geçerken ayaklarımın çapkınlığı beni ona takıyor; düşmesemde gülen gözlerimde onu hapsediyorum ve yerime geçiyorum.
Yemekler bitti, bir türk kızında olan boşalan tabakları toplama işgüzarlığında bulundu, sanırım bana yakın olmak için. Bırak diyorum dinlemiyor, benim çok güzel pişirdiğimi onun da bulaşıkları yıkacağını söylüyor. Elimde sigara gidişini izliyorum mutfağa. Mutfağım amerikan tipi. Evimdeki beyaz tenli bu amerikalı, altımda inlerken neye benziyecek onu düşünüyorum. Ayakta onu izleye izleye yaklaşıyorum. Bana bakmıyor, biraz daha yakınım ve hala önüne bakıyor. Elinde bulaşıklar, esmer türk sikicisinin üstüne saldırmasını bekliyor.
Dibindeyim, elimin tersi ile belini okşuyorum arkasında, kibarca. Elindeki bulaşıkları düşürüyor. Gülüşmeler esnasında elini alıyorum arkadan bunu kavrayarak, kucaklıyorum diğer kolumu da arkasından musluğa doğru sarkıtıyorum; ona yardım bahanesiyle. Bana dönüyor ve yüzündeki sarı saçlarını düzeltiyorum.
Gülen manasız yeşil gözleri, gözlerimde; kollarımda balık etli beli. kıbrıs escort bayan Onu iyice kavrıyorum ve çekiyorum kendime doğru; iri göğüsleri göğsüme baskı yapıyor. Üzerimdeki dar badinin, göğsümdeki kılları ezdiğini hissediyorum. Gözlerimi kapattığımda, etli dudaklarıma yumulduğunu hissediyorum, köylü amerikalımın. Adeta kendini bana teslim etmek istercesine.
Çılgınca öpüşüyoruz, belimdeki elim kalkık poposunu mıncırıyor artık. Minik miniklerin ardından artık avucumun içinde, bacakları, poposu ve beli. Kolarımda kendinden geçiyor ve ‘Oh god, please don’t hurt me’ diye inliyor. Anlıyorum bu da biz ‘barbar türkler’ triplerinde, esmerin altına köle olmak için çıldıranlardan. Gittikçe çirkinleşiyor, okşayan ellerim acıtmaya, öpücüklerim ısırağa dönüşüyor. Görüyorum ki tahiminimde haklıyım, kollarımdaki amerikalı tirtir titremeye başlıyor.
Fazla zaman geçmeden üzerindeki ipek gömleği parçalarcasına fırlattım ve üzerinde sütyen, kot pantolon ile evi gezdire gezdire sevişiyorum ayakta amerikalı hatunumla. Kafeteryadan evime attığım belki de 5. kız bu öğle saatinde; üniversitemi hiçbir zaman bir eğitim kurumu olarak göremedim.
Odamdayız; yatağıma oturuyor ve dolgun göğüslerini onu sıkıştıran sütyeninden öne doğru sarkıtarak bana bakıyor. Yanına yaklaşıyorum ve ‘do you want me?’ gibi belkide sorulabilecek en aptal soruyu soruyorum. Amacım sadece karşımdaki kadını biraz olsun ezmek ve tüm zincirlerini kırdıktan sonra en dibine kadar vurabilmek. Gözlerimde hapis yeşil gözleri utanıyor ve yere bakıyor. Yanına yaklaşıp kafasını tutuyorum. Gene gözlerimde onu hapsederek bi daha soruyorum: Do you want me or what?
Sakin ve teslim ‘Yeah…’ diyor. Önce okşuyorum yanağını ve bu sefer ayıltmak için bu salak şıpsevdiyi sert bir tokat atıyorum suratına. Neye uğradığını şaşırıyor ve bilemiyor kzığ kızmayacağını. Şaşkın Vurduğum yöne doğru uzanmış: What r u doing?
Saçlarnıı avucuma doluyorum ve diğer elimle bir daha ve sonra bir daha soruyorum sorumu her birinde öncelikle onu tokatlıyarak. Saçı başı dağılmış, sikilmeyi beklerken dayak yemeye başlayan amerikalım, artık lütfenler ve yalvarmalar ile Sik beni diye ağlıyor. Sütyenini escort kıbrıs aşşağa doğru çekiyor ve fırlayan koca göğüslerini ağzıma dolduruyorum. Kotunu kendisi çözüyor ve aşşağı doğru çekiyor bu sırada. Tekrar kalkıyorum ve gene saçlarını elime doluyorum.
Bi daha ve sonra bi tane derken bu sırada fermuarımı çözüp koca sikimi çıkarıyorum. Ber elimde amerikalı orospumun saçları bir elimde organım. Emrediyorum ve yarrağım yarısına kadar ağzında kayboluyor. İştahlı ve daha fazla memnun etmek için geberircesine emiyor.
Kafasından itip uzatıyorum bunu yatağa. Kıçındaki G-Stringi sıyırmadan azımı açıyorum ve yercesine yapışıyorum bacak arasına. Dilim ve dişlerim ile onu çılgına çeviriyorum. Orasını emerken dişimin üzerinde dilim ile msaj yapıyorum ve çıldırıyor adeta. Yapmalar, durlar arasında kıvaranarak boşaltıyorum onu daha girmeden içine.
Daha sonra vıcık vıcık olmuş, kıllı amını yırtarak sokuyorum organımı. Böğürürcüsüne anırıyor. Üstünde ama ağırlığımı onun üstüne vermeden, üzerinde fitness cıların minder üstü spor hareketleri yapar gibi sokuyorum içine, itinayla, yavaş yavaş ama dibine kadar. Her içeri indiğimde, yakınlaşan kulağımda amerikalının iç geçirmesini d,nliyorum.
Çeviriyorum onun arkasını. Ellerim omuzlarında sikimi bu sefer o yüzüstü uzanmışken arkadan geçiriyorum. Onu masajlarken dibine kadar sokuyorum, bi daha ve bi daha.
Bir elim ile yüzüne avucuma alıyorum ve diğer elimi, arkasında üstündeyken, bacaklarının arasına sokuyorum. Orasını avuçlarken sokuyorum. Ağlarcasına gözleri kapalı, bilemem kaçıncı orgazmına odaklanmış, vıcık vıcık; girip çıkıyorum. Kasıklarım her sokuşumda etli kalkık poposuna vuruyor ve sesleri boş odamı çınlatıyor.
Avucumun içindeki yüzünü öpücükleri boğarken bacaklarının arasındaki elimi gene saçlarına doluyor ve yukarı doğru çekiyorum. Avucumundan yukarı kalkan (montetestacio{at}hotmail) suratını öperken hızlanıyorum. Her vuruşum dibine kadar, sert, yavaş ve tutkulu. Nefeslerimiz hızlanıyor ve hazzın etkisi ile boşalan terlerimiz onunda sırtında benim göğsümde bizi kayganlaştırıyor.
Onun üzerinde kayarken, içine ıslak duvarlarını yırktarak geçiriyorum. Daha hızlı, daha hızlı ve daha hızlı derken, şampanyadan patlarcasına, sımsıcak menilerimi içine boşaltmaya başlıyorum. Menimin ıslak sıcaklığı onu uyarmış olacak ki, avucuma dolanmış kafasını yana çeviriyor ve o da titreyerek son orgazmına giriyor. Azgın benliğim içinde küçülrken kasıklarım hala ve daha sert etli poposuna vuruyor.